DEĞİŞİME AYAK UYDURMAK VEYA YOK OLMAK


Bu makale 2016-05-31 15:04:42 eklenmiş ve 770 kez görüntülenmiştir.

“Şu akıp giden kum seline bak; Ne durması var, ne dinlenmesi, Bak birdenbire nasıl bozuluyor dünya, Nasıl atıyor bir başka dünyanın temelini...” Mevlana Celaleddin-i Rumi

 

Yirminci yüzyıldaki hızlı değişim ve dönüşümler, eski teknolojilerin, eski sistemlerin devam etmesine müsaade etmiyor.  Değişen teknolojiye ve ürün gelişimine bağlı olan şirketler, kurumlar ve devletler ayakta kalabiliyor, diğerleri ise zaman değirmeninin çarkları içerisinde yok olup gidiyor.

 

Küresel girişimciler, yetkililer ve yöneticiler kütle pazarı ürünleri ve hizmetleri için artan talebi yüzyılı aşkın bir süre boyunca karşılayacak şirketler kurup işlettiler.  Sömürüye dayalı bu girişimcilik anlayışı sebebiyle birçok ülkenin yer altı ve yer üstü zenginlikleri gelişmiş batılı ülkelere aktarıldı. Son çeyrek asırda yaşanan gelişmeler sebebiyle şirketlerini yeniden dizayn etmek için çok uluslu şirket yöneticiler, işletmelerin organizasyonu ve yönetimi hakkındaki eski düşüncelerini çöpe atmak durumunda kaldılar. Çünkü klasik yöntemlerle sömürü çarkı devam etmiyordu. Şu anda kullandıkları organizasyon ve işletme ilkeleri ile prosedürlerini bir yana bırakıp yenilerini kurmaktadırlar.

 

Yeni organizasyonlar günümüzdeki şirketlere pek benzemeyecekler; ürün ve hizmet satın alma, üretme, satma ve sunma yöntemleri çok değişik olacaktır. Geçmişteki o muhteşem ama geçerliliğini yitirmiş dönemde kalmak işletmeleri ayakta tutmayacaktır. Bugünün ve yarının dünyasında faaliyet gösterecek şekilde tasarlanmış şirketler artık ayakta kalacaktır.

 

İki yüzyıl boyunca şirketler Adam Smith’in, endüstriyel işlerin çok basit ve temel görevlere indirgenmesi hakkındaki piyasayı ele geçirme prensibine dayanarak kurulup geliştirildiler.  Şu anda girmekte olduğumuz endüstri sonrası çağda ise şirketler, bir araya gelerek devletlerden büyük yapılar oluşturmaktadır. Küresel güçler ise bu şirketlerle diğer ülkelerin ekonomik varlıklarını ezmekte ve sömürülerini devam ettirmektedirler.

 

Bizim gibi sömürüye ve haksızlığa dayanmayan yapıların ayakta kalabilmesi için ciddi bir yeniden yapılanmaya ihtiyacımız vardır. Değişim hayatın temelinde vardır. Değişmek, çevresel şartlara ayak uydurarak yaşamlarını sürdürebilmek, bütün canlı varlıkların olduğu gibi sosyal hayatın ve ticaretin de temelini oluşturur. Değişim mühendisliği kavramı son yıllarda ortaya çıkan ve işletmeleri geleceğe hazırlayan bir sosyal bilim tarzı olarak ortaya çıkmıştır.

 

İnsanların, kurumların ve ülkelerin değişimi planlı ve sistematik olmalıdır. Eğer bu değişime ayak uyduramazsanız, işletmeleriniz, kurumlarınız küresel sermayenin karşısında bir bir yok olacak demektir. Kurumlar, çevrelerindeki değişimleri çok iyi analiz ederek, kendilerine bir misyon ve vizyon belirlemeli, hedeflere ulaşabilmek için yapılması gereken değişimleri saptamalıdır. Başarılı bir değişim mühendisliği, süreçte karşılaşılan sorunların iyi analiz edilmesi ve bunların minimum düzeye indirilmesi anlamına gelir.

 

Küreselleşmenin getirdiği yok edici rekabetçilik, bizim temel değerlerimizi de sarsmıştır. Ayrıca, yaşadığımız yüzyılda işgücü tanımı da değişmiş, insan unsurunun ön planda olmadığı, üretici robotların devreye girdiği bir üretim yapısı ortaya çıkmıştır. Bilgi ve teknolojinin akıl almaz bir süratle ilerlediği günümüzde bütün bu unsurlar, işletmeler üzerinde sürekli bir değişim baskısı oluşturmaktadır.

 

Değişim yönetimi oldukça zor bir iştir. Özellikle de inanç değerlerimizden taviz vermeden değişime yön verebilmek daha da zordur. Yöneticiler, değişimin çalışanlar üzerindeki etkilerini dikkate aldıkları sürece başarılı bir değişim yönetiminden söz edilebilir. Fakat şu bir gerçektir ki, dünya ile birlikte Türkiye’de süratle değişmektedir. Değişime ayak uyduramayan yapılar, firmalar ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ne kadar yıkılmaz olurlarsa olsunlar yok olacaklardır. Zaman bizi bertaraf etmeden, bizim kendimizi yenilememiz gerekmektedir. Bunun yolu da eğitimden geçmektedir. 

Diğer yazıları...
Gazete Manşetleri

Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 

E-Mail Bülten Kaydı
Arşiv Arama
- -
Anket
Sitemizi Nasıl Buldunuz?
Fena Değil
Güzel
İdare eder
Kötü
Çok kötü
Ankara Portalı | Baskent.org
© Copyright 2015 www.baskent.org. Tüm hakları saklıdır.
GÜNDEM
Kadına Şiddet
Anayasa Haberleri
Trafik Kazaları
Yerel Seçimler
SPOR
Galatasaray
Fenerbahçe
Basketbol Haberleri
Şampiyonlar Ligi
SİYASET
Recep T. Erdoğan
Devlet Bahçeli
Kemal Kılıçdaroğlu
AK Parti Haberleri
EĞİTİM
Eğitim Haberleri
Eğitim Bakanlığı
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
DÜNYA
Avrupa Haberleri
Amerika Gündemi
Suriye İç Savaş
Arıkan Meselesi