İstanbul’un fethi ve Fatih Sultan Mehmet

Fetih bir müjdedir. Fetih bir davadır. Fetih mükemmeliyete doğru alınan bir yoldur. Fetih bir kültür bombardımanıdır. Fetih bir ruhtur. Bu ruh insanlığa, şehre ve çevreye vurulan bir mühürdür.

Fetih entrikalarla dolu bir sisteme karşı yapılan bir başkaldırıdır. Böyle bir fethe en güzel örnek İstanbul’un fethidir.

“İstanbul mutlaka feth olunacaktır. Onu feth eden komutan ne güzel komutan ve onu feth eden asker ne güzel askerdir.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 225)

Hadis-i şerifte fethin müjdelenmesi; mücahidlerin “güzel kumandan ve güzel asker” olarak vasfedilmesi İslâm hükümdarlarını heyecanlandırmış, güneşin üzerine doğmak için sabırsızlandığı bu güzide şehir “fetih hadisinin” sırrına ermek isteyenler tarafından defalarca kuşatılmıştır. Sonunda Cenâb-ı Allah, 29 Mayıs 1453 tarihinde bu fethi Osmanlı Sultanı Fatih Sultan Mehmet’e nasip etmiştir.

İstanbul 1453 yılında askeri olarak fethedilmiştir ama fetih ruhu bugün bile devam etmektedir. Fethi durağan olarak düşündüğünüz zaman bir gün siz de orada yok olur gidersiniz. Endülüs’ü (711-1492) bir düşünün. 800 yıla yakın bir egemenliği kurgulayın. İber Yarım adasının fethinin de ötesinde Ortaçağ karanlığına karşı yapılmış bir devrimdi. Ne zaman bu fetih bitti, Müslümanlar Endülüs’ten sürüldü, yok edildi. Birkaç eser hariç Endülüs’te Müslümanlardan ne kaldı. İstanbul’un fethi devam ettiği için bu topraklar bir İslam yurdu oldu ve olmaya da devam ediyor.

Sultan II. Mehmed; dehâ, azim, irade, cesaret ve sabrın tastamam anlamını bulduğu bir devlet adamıydı ki, istisnasız bütün dünya tarihçileri bu hususta hemfikirdir.

II. Mehmed; hem din ilimleri, hem de yaşadığı dönemde revaçta olan ilimlerle meşgul olmuş; madden ve manen donanımlı hale gelmiş, dokuz yabancı dil öğrenerek dünya konjonktürünü yakından takip etmiştir.

Gerçekte fetih ruhu müminlere Peygamber Efendimiz (A.S.)’den miras kalmıştır. O, önce insanların gönüllerini fethetti sonra bağrında Beytullahı barındıran Mekke şehrini…  Peygamber efendimiz gönülleri öyle bir fethetmişti ki, yeni doğan her yeni nesil aynı heyecanı taşıyor. Peygamberimizin yolunda gidenler de gönüllerde öyle heyecanlar bırakıyor.

Bir çağ açıp bir çağ kapatan İstanbul'un fethi, aynı zamanda Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in; müjdesi ile bildirilen çok önemli tarihi bir olaydır. Fatih, önce iç fethini “büyük cihadı” gerçekleştirdi; kendini keşfedip fethetti; sonra da dış fethi, yani kutlu fethi gerçekleştirdi. Önce maddi ve manevi olgunluğunu tamamladı, ilmin ve maneviyatın zirvelerine çıktı; sonra da zamanı ve mekânı fethetti. Dolayısıyla hiçbir büyük hedef ve gaye, arkasından gelecek başarı iç fetih ve olgunluk tamamlanmadan gerçekleşemez. Şu gerçeği hiçbir zaman unutmayalım ki, Fatih Sultan Mehmet de İstanbul'u fethetmeden önce gönülleri fethetmiş, dolayısıyla İstanbul'un fatihi olmadan önce gönüller fatihi olmuştu

Bugün de çağını fethedecek yeni Fatihler, “Fatihi Nesiller” yetiştirmemiz gerekiyor. Fatih’in izinden giden, ondan ilham ve cesaret alan yeni Fatihler eliyle Türkiye yeniden zirvelere çıkabilir. 16–17. Yüzyılları olduğu gibi 21. Yüzyılı da “Türk Asrı” yapabilir. Bu anlamda Fatih gibi büyük  düşünen, büyük fikirler ve projeler üreten, büyük hedeflerin ve ideallerin adamı olan şuurlu, mukaddesatçı, cesur, yenilikçi, hamleci, öz güveni yüksek yeni Fatihlere, Yavuzlara ve Kanunilere hava gibi su gibi ihtiyacımız olduğu muhakkaktır.

Fethi, Fatih’i ve fetih ruhunu hakkıyla anladığımız ve anlattığımız takdirde çağını ve zamanı fethedecek yeni Fatihler yetiştirmemiz imkân dâhilinde olacaktır.

Bu vesileyle, fethi gerçekleştiren Fatih Sultan Mehmed Han’ı ve askerlerini, vatan ve mukaddesat uğruna canlarını feda eden şehit ve gazilerimizle, ülkemiz için her türlü fedakârlığa katlanan ecdadımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

Bu arada günümüzün fatihi Cumhurbaşkanımı Recep Tayyip Erdoğan’dan bahsetmeden geçemeyeceğim. Erdoğan’da günümüzün fatihidir. Darbecilere, zalimlere karşı kazandığı zaferlerle kimsesizlerin kimi olmuş ve tüm gönülleri fethetmiştir. 14 yıldır her seçimde kazandığı zaferler de gönüllerin fetihlerinin devam ettiğini göstermektedir.

Gönüllerin fatihi, kimsesizlerin kimi Recep Tayyip Erdoğan yolun açık olsun. Biz birer nefer olarak arkandayız