Allah'tan Korkan Yönetici İhtiyacı


Bu makale 2016-05-29 01:17:57 eklenmiş ve 929 kez görüntülenmiştir.

İşte bu (Kur'an) uyarılıp korkutulsunlar, gerçekten O'nun yalnızca bir tek ilah olduğunu bilsinler ve temiz akıl sahipleri iyice öğüt alıp düşünsünler diye bir bildirip-duyurma (bir belağ)dır. (İbrahim Suresi, 52)

Gerek dünyada gerekse Türkiye’de yönetimler ve yöneticiler sık sık tartışılır. Yaptıkları yanlışlar sert bir şekilde eleştirilir. Yöneticilerin yanlışları kimi zaman denetime tabi tutulur ve hukukun önünde hesap verirler. Yönetici için geçerli olan en önemli husus hukuk önünde hesap vermektir. Fakat bizde söylenen bir söz vardır:  “Minareyi çalan kılıfını hazırlar” diye. Bu sözü düşündüğünüzde yapılan yanlışlara çoğu kez bir kılıf hemen giydiriliverir.

Peki öyleyse ne yapacağız? Yöneticilerimize inanıyoruz, hukuka da inanıyoruz. Fakat ortaya çıkan yanlışları hukuk düzeltemezse, kim düzeltecek. İşte o zaman vicdan muhasebesi ortaya çıkıyor. Eğer insan, yönetici veya inisiyatif sahibi kişi Allah’tan hakkıyla korkuyorsa bu iç denetim fayda veriyor. Yukarıdaki ayeti kerimede uyarıldığı gibi temiz akıl sahipleri öğüt alarak, Allah’tan korkarak yanlışa yaklaşmıyorlar.

Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah'tan korkup-sakının, dinleyin ve itaat edin... (Tegabün Suresi, 16)

Allah Kuran'da insanlara sonsuz kudretini, makamının yüceliğini ve üstünlüğünü, Kendisi'ne karşı gelenler için hazırladığı azabın şiddetini ve büyüklüğünü detaylı olarak anlatmıştır. Bu detayı bilen yöneticiler yanlış yapmaktan muhakkak surette geri duracaklardır. Bazen insanlar yaptıkları yanlışlara mazeret üretmeye çalışırlar.

Eskiler (zırva tevil götürmez) der. Evet, insan yaptığı yanlışlara bahane aramaya başladıysa, bu zihniyet kokuşmaya başlamış demektir. Hemen o insan en yakınları tarafından uyarılmaya, uyarılara kulak asmıyorsa, tecrit edilmeye başlanmalıdır. Bunları yapmak o kişiyi hukuka teslim etmemeyi gerektirmez. Hukukun kılıcı bu kişinin ensesinde hep olmalıdır.

Böylece Biz onu, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup-sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur. (Taha Suresi, 113)

Allah diğer dünyevi korkularla karıştırılmaması için, Kuran'da Kendisi'nden korkan bir müminin hislerini ve ruh halini de tarif etmiştir.Müminin Allah korkusu başka hiçbir korkuya benzemeyen, son derece içli ve saygı dolu bir korkudur. Bu korku diğer korkular gibi insana sıkıntı ve azap veren bir korku türü değildir. Tam tersine, insana kulluğunu ve aczini hatırlatan, onun aklını ve şuurunu açıp geliştiren, insanı çok üstün bir ahlak seviyesine ulaştıran bir korkudur.

Gerçek şu ki, Rablerinden gayb ile (O'nu görmedikleri halde) içleri titreyerek-korkanlara gelince; onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır. (Mülk Suresi, 12)

De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir." (Zümer Suresi, 53)

Günümüzde yöneticilerimizi seçerken mutlak surette Allah korkusunu yüreğinde taşıyan kişilerden seçmeliyiz. Bunu yapmayı beceremediğimiz sürece toplum olarak sıkıntı çekmeye mahkûmuz. Eğer yönetici Allah’tan hakkıyla korkar, yaptığı işlerde ölçüyü tam tutarsa başarı kesinlikle kaçınılmaz olur. Ölçüyü kaçırdığı anda Allah’ın yardımı biteceğinden rezil-ü rüsva olur.

Diğer yazıları...
Gazete Manşetleri

Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 

E-Mail Bülten Kaydı
Arşiv Arama
- -
Anket
Sitemizi Nasıl Buldunuz?
Fena Değil
Güzel
İdare eder
Kötü
Çok kötü
Ankara Portalı | Baskent.org
© Copyright 2015 www.baskent.org. Tüm hakları saklıdır.
GÜNDEM
Kadına Şiddet
Anayasa Haberleri
Trafik Kazaları
Yerel Seçimler
SPOR
Galatasaray
Fenerbahçe
Basketbol Haberleri
Şampiyonlar Ligi
SİYASET
Recep T. Erdoğan
Devlet Bahçeli
Kemal Kılıçdaroğlu
AK Parti Haberleri
EĞİTİM
Eğitim Haberleri
Eğitim Bakanlığı
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
DÜNYA
Avrupa Haberleri
Amerika Gündemi
Suriye İç Savaş
Arıkan Meselesi