' Suç ve Ceza '

             Öyle bir yer düşünün ki suç yok ,suç olmadığı için de ceza yok. Yani bu yüzden hukuk yok, hukuk olmadığı için yargı yok , yargı olmadığı için düzeni sağlamaya gerek yok, bunun için kolluk kuvvetleri yok. Kolluk kuvvetlerini yönetmek için yürütme yok. Yürütmenin uygulayacağı yasa yok. Yasa üretmek için yasama organı yok. Sonuç olarak suç yoksa 'DEVLET' yok! Peki bu durumda devlet suçu tamamen bitirip kendini bitirmek ister mi?

             Devlet hem suçu bitirmeyecek hem de suçla baş ettiğini gösterip varlığını sürdürecektir. Bu durumda eğilim eğer suçların  azaldığı yöne kayarsa devlet suça yönelik denetimi, kolluğu azaltıp suca uygun ortam hazırlayacak, halk huzursuzlaşacak devlet tekrar varlığını ve halkın güvenini kazanmak için suçu bastırıp insanlara tekrar varlığının gerekliliğini hissettirip , devletin varlığını sorgulamayı sürekli bu döngüye unutturacaktır. Aslında denetim zaafiyetinde bulunup suçun oluşmasına ortam hazırlayan devlet, bir de suçu bitirdiği için alkış alacaktır. Hükümetler içinde bu durum rant sağlamak için uygun zemin hazırlamaktadır. Örnegin Türkiye'nin başından eksik olmayan terör her hükümet için rant kaynağı olmuştur. Zaman zaman tırmanıp zaman zaman durağanlaşan terörün seçim zamanları ve seçim zamanlarının dışında ki hareketliliği ya da herhangi bir hükümet partisinin devamlılığı sıkıntıya girdiği düşünülen dönemler dikkate alındığında oluşan profiller başından beri açıklamaya çalışılan durumu destekler niteliktedir.

             Ceza açısından bakıldığında, cezanın miktarı suçun önlenmesi için çokta önemli bir unsur değildir. Suçun önlenmesinde ki asıl unsur ceza uygulanmasında taviz verilmemesidir. Cezanın her durum da kesilmesi ancak o suçu önleyebilir. Bir suç işlenirken uygun şartların olması ,mesela kırmızı ışıkta geçmeyi ele alalım. Kameraların olmaması ya da o nokta da polisin olmaması insanlar için o suçu daha işlenebilir hale getirmektedir. Bu yüzden bunun cezası ölüm cezası bile olsa insanlar yakalanmayacaklarini bildikleri için o sucu işleyebilir durumda olacaklardır. Genel de gelişmemişlik düzeyiyle ya da kültürel farklılıklarla suçlarının işlenme nedenlerinin üzeri kapatılsa da düşünülmesi gereken kısım cezadan devletin kazancıdır. Devlet bu konudaki kazancı için durumu kamera vs. araçlarla önlemeye çalışmayacaktır. Hız yapılabilir bir yolda önlem alındığı müddetçe insanlar hızlarını kesecektir. Zaten amaç hız yapılmaması olsaydi ona uygun yollar yapılırdı ya da o kadar hız yapan araçların üretilmesine, ithaline engel koyabilir ve durum başından çözebilrdi. Devlet burada o hızın yapılmasını ve cezasının kesilmesini istediği için o yolu yapmış ve o araçlara müsaade etmiştir. 

             Her ne kadar ulusal açıdan durum izah edilmeye çalışılmış olsa da uluslararası platform da da farklı bir durumun olmadığının altını da çizmek gerekir. Sonuç olarak "suç ve ceza " hem devletlerin varlığı hem de devamlılığı için gerekli oldukları için suçun bitmesi gibi ütopik düşüncelere girilmemesi kanısındayım. Yönetilenden ala yönetici, yöneticiden ala yöneticiyi oraya koyan olduğunun akıllardan silnmemesinin önemini de ayrıca vurguluyorum.