Edep Yâ Hû...

Eskiden miydi edep girince dışarı çıkardı nahoşluklar... Çok mu evvel tarihlerde kaldı edepli atılan kahkahalar. Geri dönemez miyiz edebin edebinden edeple bahsettiğimiz günlere...
Bu makale 2016-04-22 17:44:54 eklenmiş ve 1013 kez görüntülenmiştir.

Hem kutsal dinimizin hem de yaşadığımız coğrafyanın bizlere kattığı belki de en büyük miras değil mi idi Edep?

 

   Ne oldu da bu hale gelebildik veya getirildik peki... Kimlerin başarısı, kimlerin asimilasyonu ya da kimlerin uyuşturulmasıydı edepten uzak yaşamaya alışmak. Lafa gelince muhafazakar olmaktan bahseden bizler ne ara unutur olduk hayayı. Halbuki en Yüce Makam Kitabında şöyle buyurmuyor mu?

   - Onlar bir Edepsizlik yaptıkları zaman da: ''Atalarımızı böyle bulduk ve bize bunu Allah emretti.'' derler. De ki: “Allah, Edepsizliği emretmez. Bilmediğiniz şeyleri Allah’ın üzerine mi atıyorsunuz?''  Ar'af 7/28

 

 

   Ne yazık ki günümüzü kısaca özetlemeye kalktığımızda sonuçların ne kadar vahamete eriştiğini görmemiz çok da zor olmayacaktır. Sabah evden çıktığımızda iş yerine gidene kadar ki korna ve hatta hakaretlere varan edep yoksulluğu. Gün içerisinde iş toplantıları, iş yemekleri ya da iş ziyaretlerinde sergilediğimiz tutum veya nahoş davranışlar. Muhakkak ki hayat şartları, stres, geçim kaygısı, sağlık, anlık psikoloji’yi göz ardı etmiyorum. Fakat bu olasılık maalesef çok ama çok küçük rakamlara tekabül ediyor edep savurganlığımız yanında. 

 

   Velev ki bunca hengame arasında akşam oldu ve evimize geçip huzurlu bir yemek, ardından da maç izleme hayali kurduk... ki maçın en fazla 7. dakikasında yayıncı kuruluş sesi kısar itinayla..

   Neden?

   Çünkü ev sahibi takımın yaklaşık 30 bin taraftarı deplasman takım futbolcularının aile bireylerine, evlatlarına, annelerine en ağır hakaretleri aksedeceklerdir..

   Peki bu ne için?

   Önceki maçta diğer takım taraftarları kendi futbolcularına aynı muameleyi layık görmüş, intikamın da alınması hak!!! imiş...

 

  Maçı ses kalitesizliğinden dolayı keyifle izleyemedik bari özetini ve yorumlarına bakalım gafletine mi düşsek acaba derken...

 

   Minimum 4 veya 5 kişiden oluşan, sesi gür olma şartı aranan kıymetli spor yazarlarımız, eski hakemlerimiz, taze emekli futbolcularımız birbirini her an öldürecekmiş gibi hararetli tehditler savuruyor, eyyamlar, ithamlar, edebin hükmünün olmadığı karanlık cümleler...

 

   Anne’me sesleniyorum ardından...

   Neydi Anacığım senin şu meşhur yarışma programının adı?

   Ormanda hayatta kalmak için savaşıyorlardı ya hani?

   Onu izleyelim bari, en azından edepsizlikleri açlıklarından der sineye çekeriz...

 

Edep aklın sûretidir.      Hz. Ali (R.A)

 

Edep bir taç imiş nuru Hüda’dan, giy o tacı emin ol her türlü kaza ve beladan.   Abdülkadir Geylani Hz

 

Nokta..!!!

Diğer yazıları...
Gazete Manşetleri

Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 

E-Mail Bülten Kaydı
Arşiv Arama
- -
Anket
Sitemizi Nasıl Buldunuz?
Fena Değil
Güzel
İdare eder
Kötü
Çok kötü
Ankara Portalı | Baskent.org
© Copyright 2015 www.baskent.org. Tüm hakları saklıdır.
GÜNDEM
Kadına Şiddet
Anayasa Haberleri
Trafik Kazaları
Yerel Seçimler
SPOR
Galatasaray
Fenerbahçe
Basketbol Haberleri
Şampiyonlar Ligi
SİYASET
Recep T. Erdoğan
Devlet Bahçeli
Kemal Kılıçdaroğlu
AK Parti Haberleri
EĞİTİM
Eğitim Haberleri
Eğitim Bakanlığı
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
DÜNYA
Avrupa Haberleri
Amerika Gündemi
Suriye İç Savaş
Arıkan Meselesi