DR. SERDAR ÇAM İLE DÖNÜŞEN VE DEVLEŞEN TİKA

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansını (TİKA) aramızda bilmeyen çok kişi vardır. Oysa TİKA, Türk Dünyası açısından olmazsa olmaz bir kuruluştur.  1992 yılında Dışişleri Bakanlığı'na bağlı bir uluslararası teknik yardım teşkilatı olarak kurulan TİKA, asıl atılımını 1999 yılında Başbakanlığa bağlandıktan sonra gösterdi. 2011 yılında Başkanlığa Atanan Dr. Serdar Çam ile birlikte TİKA altın çağını yaşamaya başladı.

TİKA, bugün itibariyle 5 kıtada 150'den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Afrika’da kuyular açıyor, Moğolistan’da Türk dünyasının tarihi izlerini arıyor. Balkanlarda Evladı Fatihandan geride kalan eserleri ayağa kaldırıyor.

TİKA sadece maddi tarihi olaylarla ilgilenmiyor. Bir bakıyorsunuz, Türk musikisinin unutulmaya yüz tutmuş ezgilerini topluyor. Bir bakıyorsunuz bilimsel çalışmaları destekliyor. Tüm bunlarda TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam’ın vizyon geniş bakış açısı önemli roller oynamaktadır.

Bir kurumu anlamlandıran, ona ruh katan onun yöneticileridir. Serdar Çam döneminde TİKA bu ruhu yakaladı. Türk-İslam dünyası bu dönemde Türkiye Cumhuriyeti’nin sıcak yüzüyle tanıştı. Myanmar’da Arakan Müslümanlarına yardımdan tutun da Macaristan’daki camilerin onarımına kadar önemli işlere imza atıldı.

TİKA, Serdar Çam döneminde Afrika’da susuzluktan kuruyan topraklara, çatlayan dudaklara açtığı kuyularla can suyu getirdi. Su bizim medeniyetimizdir. Allah her şeyi sudan yaratmıştır. Onun için suyun geldiği yerde hayat başlar. TİKA’nın açtığı kuyularla kuruyan yerlerde tekrar hayat başladı.

TİKA’nın çalışmalarını sadece yakın coğrafyada değil, aynı zamanda dünyanın ta öbür tarafında da görüyoruz. Latin Amerika’ya uzanan bu şefkat ve yardım eli, aynı zamandı Türk insanının ne kadar kadirşinas olduğunu da göstermektedir. Yeni Afganistan’da olduğu gibi birçok yere hastaneler kurarak, insanlara umut kaynağı olduğu.

Balkanlar Türk izlerinin en çok görüldüğü yerlerin başında gelir. Kosova’dan Bosna Hersek’e, Yunanistan’dan Macaristan’a kadar tüm bu coğrafyada yıkılmaya yüz tutmuş, camilerimiz, bedestenlerimiz, türbelerimiz canlandırıldı ve ayağa kaldırıldı. Tüm bunlar yapılırken Dr. Serdar Çam, tarihin aslına uygun olarak yapılması yönünde çok hassas davrandı.

Şimdi TİKA, Serdar Çam’ın başkanlığında Türk Dünyasının Orta Asya’daki izlerini tarıyor, ayağa kaldırıyor ve kayda geçiyor. Sultan Sencer, Sultan Alparslan’ın mezarlarının bulunması türbelerinin yapılması, Orhun Yazıtlarının korumaya altına alınması, bu bölgeye ulaşımının sağlanması anlatılamaz ölçüde gerçeklerdir.

Türkiye şu anda yurtdışına yaptığı kalkınma yardımları 4 milyar ABD dolarını geçmiş durumda. TİKA’nın öncülünde hassas terazilerde yapılan bu yardımlar ve faaliyetler önümüzdeki yıllarda artarak devam edecek gibi gözüküyor. Dr. Serdar Çam hassasiyetlerini ise tarih yazacaktır.

Kadim tarihimize yakışır bir biçimde yapılan bu çalışmalar şimdiden tarih oldu, destan oldu. Afrika’da, Ortadoğu’da, Balkanlarda, Türk Cumhuriyetlerinde ve Kafkaslarda TİKA’nın çok büyük hizmetleri var.

Artık tüm dünya Türkiye’nin yardım elini daha iyi görüyor ve yaşıyor. 100 yıla yakın bir süredir Balkanlarda unuttuğumuz soydaşlarımız, dindaşlarımız Türkiye’nin varlığını hissetmeye başladı. 400 yıl hüküm sürdüğümüz Afrika’nın kendi gibi bahtı kara insanları Türkiye’nin merhamet eliyle tekrar tanıştı ve özlemle kucaklaşmalar meydana geldi.

Evet gemiyi yüzdüren kaptandır. Gemiyi fırtınalara karşı ayakta tutan usta kaptandır. TİKA’yı terör örgütlerinin kol gezdiği bir dünyada dünyanın en merhametli kuruluşu haline getiren Dr. Serdar Çam’a teşekkürlerimi sunuyorum. Allah yar ve yardımcın olsun, yolun da bahtın da açık olsun.