'Suriye'de çok yakında farklı bir aşamaya geçireceğiz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla başlattığımız süreci inşallah çok yakında farklı bir aşamaya geçireceğiz. NATO müttefikimiz ve stratejik ortağımız ABD'den gerçek bir müttefike yaraşır adımlar atmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Bu haber 2019-08-06 15:58:09 eklenmiş ve 417 kez görüntülenmiştir.

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de, 11. Büyükelçiler Konferansı'nda konuştu.

 

"İnsana sadece ve sadece insan olduğu için değer vermeyen bir anlayışın küresel güvenlik ve huzuru sağlaması söz konusu olamaz" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:

 

"İletişimin bu kadar yaygınlaştığı, mesafelerin anlamını yitirdiği, dünyanın küresel bir köye dönüştüğü böyle bir çağda, hiç kimse 'Başkasından bana ne' deme lüksüne sahip değildir. Vicdanı olmayanın ne ahlakı, ne kutsalı ne de ekseni, rotası, tutarlılığı olur. Bu vahim tablo karşısında hadiselere vicdan penceresinden bakmamız, akılcı politikalar üretmemiz gerekiyor. Türk diplomasinin çerçevesini çizen girişimci ve insani dış politika perspektifi işte bu ihtiyacın ürünüdür. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in 'Yurtta sulh cihanda sulh' arzusu ancak girişimci, aktif, cesur bir dış politika vizyonu ile gerçeğe dönüştürülebilir. Çünkü barış savaştan çok daha fazla bedel ister. Çok daha sabır, emek, gayret, çaba ister. Barışı korumak uzun soluklu çetin bir mücadeleyi gerektirir. Biz, kolayın değil, zorun tarafındayız. Biz tribünlerden seyreden değil, hadiselerin, meselelerin içinde yer alan, onları yöneten, yönlendiren aktörler olmalıyız. Türkiye sadece kendi geleceği için bölgesinin barış ve huzuru için de inisiyatif almak zorundadır. Son dönemde Suriye'de yaşadıklarımız bize sahada olmayan, masada olunamayacağı gerçeğini bir kez daha göstermiştir. Gerektiğinde diyalogla, gerektiğinde yumuşak güç unsurlarıyla, gerektiğinde zorlayıcı diplomasi araçlarıyla, gerektiğinde de fiili güç kullanarak milli menfaatlerimizi mutlaka savunacağız."

 

Hariciye teşkilatının ve büyükelçilerin, dış politikanın hayata geçirilmesinde en kritik rollerden birini oynadıklarının altını çizen Erdoğan, "Bugün hamd olsun, 243 dış temsilcilikle dünyanın en büyük 5 diplomatik ve konsolosluk ağından birine sahibiz. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Maarif Vakfı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı ve Kızılay gibi kurumlarımız sizlerin sahadaki en büyük destekçilerinizdir" diye konuştu. 

 

Türkiye'nin etrafı ateş çemberi ile kuşatılmışken asırlardır sürdürülen diplomasi geleneğinin dış politikaya kılavuzluğa devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, güvenlik politikalarının önemine dikkati çekti.

 

Türkiye'nin 60 yılı aşkın NATO'ya üyeliğini Avrupa Atlantik savunmasının temel taşı ve güvenlik politikasının ana sütunu olarak gördüklerinin altını çizen Erdoğan, "Özellikle NATO'ya bakışımızın esasını güvenliğin bölünmezliği, ittifak dayanışması, adil risk ve külfet paylaşımı teşkil ediyor. NATO müttefikimiz ve stratejik ortağımız ABD'den de bu çerçevede gerçek bir müttefike yaraşır adımlar atmasını bekliyoruz" diye konuştu.

 

Bu kurumlarla ilişkilerde bugüne kadar samimi bir çaba harcadıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

 

"Üzerimize düşeni fazlasıyla yaptık. Angajman ve diyalogda ısrarcı olduk. Bununla birlikte Türkiye, müttefikleriyle veya müttefikleri olmadan milli bekasına yönelik her türlü tehdidi bertaraf etme hakkına sahiptir. Suriye'nin kuzeyindeki terör bataklığını kurutmak ülkemizin en öncelikli meselesidir. Güney sınırımızda adeta kanser hücresi gibi büyüyen, müttefiklerimizin ağır silahları ile büyütülen bu yapı ortadan kalkmadıkça Türkiye kendini emniyette hissedemez. Şayet bugün gerekeni yapmazsak, Allah korusun yarın bunu da ağır bedeller ödeyerek yapmak zorunda kalırız. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla başlattığımız süreci inşallah çok yakında farklı bir aşamaya geçireceğiz. Böylece Suriyeli kardeşlerimizin huzur, esenlik, güven içinde yaşayacağı bir barış koridorunu kurmuş olacağız."

 

"TÜRKİYE TİCARİ BİR TERCİHTE BULUNMUŞTUR"

 

Atılacak bu adımla hem Türkiye'yi hem de Avrupa'yı Suriye kaynaklı düzensiz göç baskısından kurtarmayı hedeflediklerini dile getiren Erdoğan, böylece 8 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin ülkelerine geri dönüşlerini de hızlandırmayı amaçladıklarını bildirdi.

 

Erdoğan, Türkiye'nin güvenliğinin, NATO'nun ve tüm bölgenin güvenliği olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

 

"S-400'lerin NATO'ya ve F-35'lere zarar vereceğine dair hiçbir somut veri yoktur. Kimse kimseyi aldatmasın. Nitekim daha önce NATO ve Avrupa Birliği üyesi birçok ülke Rusya'dan benzer hava savunma sistemleri satın almışlardır. Sesleri çıkmadı. Bu ülkeler için sorun olmayan bir konunun Türkiye için kriz haline dönüştürülmesini biz iyi niyetli görmüyoruz. Hele hele S-400'ler üzerinden Türkiye'nin Batı ile olan ilişkilerinin sorgulanması kesinlikle yanlıştır. S-400'ler meselesinde Türkiye güvenliği ile ilgili stratejik değil, tamamen ticari bir tercihte bulunmuştur. Ülkemizi bu tercihe zorlayan da müttefiklerinin uzlaşmaz tavrıdır. Biz, baştan beri bu meselenin suhuletle çözüme kavuşturulması için ortak komite dahil her türlü gayreti sergiledik. Ancak çabalarımızın ya yokuşa sürüldüğünü, ya da bürokratik ayak oyunlarıyla çıkmaza itildiğini gördük."

 

Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın G-20 Osaka Zirvesi'nde "Türkiye'ye adil davranılmadığına" dair yaptığı açıklamanın bu gerçeğin en üst düzeyde teyidi olduğunu vurguladı.

 

 

"GÜZEL HABERLER ALACAĞIMIZA İNANIYORUM"

 

Suriyeli sığınmacılarla ilgili Türkiye'ye verilen sözlerin yerine getirilmesine büyük önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, şu an itibarıyla verilmiş sözlerin yerine getirilmediğine dikkati çekti.

 

Türkiye'nin Rusya ile hem Suriye'de hem de ticaretten enerjiye ve turizmden savunmaya kadar çok geniş bir yelpazede yakın işbirliği içerisinde olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

 

"Rus doğalgazını ülkemiz üzerinden Avrupa'ya taşıyacak Türk Akım Projesi'nde artık sona geldik, yıl sonu itibarıyla bitirmiş olacağız. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin inşası da planlandığı şekilde ilerliyor. İran'ın da katılımıyla yürüttüğümüz Astana sürecinde Suriye'de kalıcı çözüm yolunda önemli mesafe kat ettik. Soçi Mutabakatı ile İdlib'de büyük bir insani trajedinin önüne geçtik. Anayasa Komitesi kurulması çalışmaları tamamlanmak üzeredir. İnşallah yakında bu konuda güzel haberler alacağımıza inanıyorum. Komşumuz Irak'ın barış, huzur ve güvenliğine de özel önem veriyoruz. Irak halkının en sıkıntılı dönemlerinde yanlarında yer alarak kara gün dostu olduğumuzu ispat ettik. Irak'ın toprak bütünlüğüne ve istikrarına verdiğimiz önemi sadece sözle değil, eylemlerimizle de açıkça ortaya koyduk. Türkmen kardeşlerimizin sıkıntılarını her seviyede gündeme getiriyoruz. Buradan Irak Türkmenlerine selamlarımı iletiyor, Türkiye olarak daima yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı bilmelerini istiyorum."

 

Erdoğan, Musul ve Basra'daki başkonsoloslukların yakında yeniden açılacağını söyledi. Kerkük ve Necef'te de başkonsolosluk açma talebini, Irak makamlarına ilettiklerini bildiren Erdoğan, Erbil Başkonsolosluğunda görevli Osman Köse'nin kalleş bir saldırıda şehit olduğunu hatırlattı. Köse'ye Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, istihbarat birimlerinin çalışması, Irak Merkezi Yönetimi ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin desteğiyle Köse'nin kanını yerde bırakmadıklarını dile getirdi. Erdoğan, terör eyleminin faillerinin yakalandığını, başarılı bir operasyonla etkisiz hale getirildiğini anımsattı.

 

"PKK denen çıbanbaşını Irak topraklarından kopartıp atmakta kararlıyız" diyen Erdoğan, Irak'ın kuzeyinde yürütülen Pençe Harekatı'nın hedeflere uygun şekilde başarıyla ilerlediğini, Irak ve İran yönetimleriyle de terörle mücadele noktasında hemfikir olduklarını bildirdi.

 

 

"MAŞERİ VİCDAN RAHATLAMAYACAK"

 

Cemal Kaşıkçı davasında da adaletin tecellisi için büyükelçilerden çalışmalarını isteyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

 

"Bu iki mesele, uluslararası toplum açısından bir turnusol kağıdıdır. Mursi'nin şehadetindeki sır perdesi kalkmadan, Kaşıkçı cinayetinin tüm sorumluları adalete hesap vermeden maşeri vicdan rahatlamayacaktır. Biz, bu meselelerde hasım üretme, husumet üretme peşinde değiliz. Biz ilkeli duruyoruz, net bir duruş sergiliyoruz. Sadece haktan, sadece haklıdan ve adaletten yana tavır alıyoruz. Siz değerli büyükelçilerimizden, bu değerlerden beslenen bir vizyon ve perspektifle hareket etmenizi bekliyorum."

 

 

 

ETİKETLER : Gündem Siyaset Türkiye son dakika Recep Tayyip Erdoğan s-400 Suriye
Okumak İsterseniz -Diğer ANKARA HABER haberleri
Gazete Manşetleri

Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 

E-Mail Bülten Kaydı
Arşiv Arama
- -
Anket
Sitemizi Nasıl Buldunuz?
Fena Değil
Güzel
İdare eder
Kötü
Çok kötü
Ankara Portalı | Baskent.org
© Copyright 2015 www.baskent.org. Tüm hakları saklıdır.
GÜNDEM
Kadına Şiddet
Anayasa Haberleri
Trafik Kazaları
Yerel Seçimler
SPOR
Galatasaray
Fenerbahçe
Basketbol Haberleri
Şampiyonlar Ligi
SİYASET
Recep T. Erdoğan
Devlet Bahçeli
Kemal Kılıçdaroğlu
AK Parti Haberleri
EĞİTİM
Eğitim Haberleri
Eğitim Bakanlığı
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
DÜNYA
Avrupa Haberleri
Amerika Gündemi
Suriye İç Savaş
Arıkan Meselesi