Oğuzhan Yılmaz ile keyifli bir sohbet

Baskent.org adresi olarak Sayın Oğuzhan Yılmaz Bey ile çok keyifli bir sohbete imza attık. Bu sohbetimizde mimarlık üzerine önemli bilgiler ve tecrübeler edindik. Tasarım yarışmaları ve mimarlıkda öğrenci olmak üzerine konuştuk.
Bu haber 2016-06-01 18:53:27 eklenmiş ve 2368 kez görüntülenmiştir.

 

Röportaj:

-Sayın Oğuzhan YILMAZ  mimarlık öğrenci proje yarışmalarında sık sık  adınızı duyuyoruz, başarılarınızı takip ediyoruz. Öncelikle sorularımıza geçmeden kendinizi bizlere kısaca tanıtırmısınız ?

Merhabalar , İstanbul Kültür Üniversitesinde  Mimarlık ve İçmimarlık çevre tasarımı 3.sınıf öğrencisiyim , İki bölüm olmasının nedeni çift anadal yapıyor olmam  eğitimime devam ediyorum ve bunun yanında profesyonel anlamda yarışma projeleri hazırlayan Kolektif Mimarlar’ın da yeni bir üyesiyim.

 

 

 

- Mimarlık bölümünü tercih etme nedeniniz nedir ve bu bölümdeki öğrenci arkadaşlarımıza ve mimarlık bölümünü seçmek isteyen kardeşlerimize önerileriniz-tavsiyeleriniz nelerdir?

Mimarlık bölümüne başlamadan önce Piri Reis Üniversitesin’de Gemi Makinaları İşletme Mühendisliği okuyordum okul sürecinde bölümün hiçte bana göre bir bölüm olmadığına karar verdim .Yine bu bölüme başlamadan önce sürekli çizim yapan bir insandım aslında denizcilik fakültesine girdiğimde rotasız bir kaptan gibiydim fakat bu deneyim bana doğru rotayı bulmamda yardımcı oldu. Bölüme başvuracak arkadaşlara tavsiyem sabırlı , öğrenmeye açık , vizyonunu genişletmeyi ve geliştirmeyi hedeflemeleridir. Bunların yanı sıra Mimarlık bilindiği üzere zor bir disiplin dalıdır ve bu disiplinde bazen kompleks düşünmek bazende en ince detaya inerek kompakt düşünmek gerekebilir yani aslında her işte parmağınızın olması gerekir .

 

 

-Mimarlık bölümünde öğrenci olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir; kısaca bahseder misiniz?

Mimarlık bana göre bir serüvendir ve bu serüvende doğru klavuzu bulmak önemli bir faktördür . Mimarlık okuyan arkadaşlara bu konuda verebileceğim en güzel tavsiye fikirlerine ve Mimarlık disiplininde ilerlemek istedikleri yönlere göre tasarım yürütücülerini seçmeleridir. Çünkü stüdyo derslerinde öğrenci çalışması dışında en büyük faktör yürütücünün tasarıma yaptığı müdahaleler olcaktır . Şahsi fikrim tasarımın ilk şematik kararlarında yürütücünün tasarıma dahil olup sonraki kısımlarda sadece yönlendiren doğruya sevk eden kişi olmasıdır bazen bu süreç tam tersine işlediğinde işler çıkmaza girebiliyor . Artık çoğu Mimari yayın yapan sitelerde veya günübirlik makalelerde mimarlığı seçmenin 10 nedeni efendim ne bileyim bir mimarın günü gibi paylaşımların çoğunda bölümün avantajları veya dezavantajları ile ilgili bir yazı bulunabiliyor . Bölümü okuyan arkadaşlarım bazen bu içerikleri samimi bulurken bazendeçok abartmış diyebiliyor . Bölüme hazırlanan arkadaşlara tavsiyem bu yazılara çok da fazla itibar etmemleri olacaktır . Bir üniversitenin Mimarlık bölümüne gidip bir öğrenciyle konuşmaları onlar için daha faydalı olacaktır . Şu sıralar yaz dönemindeyiz tabi okula giderseler eğer yaz okuluna kalmış öğrenciler ile karşılaşacaklardır bunu gidip konuşmalarını pek tavsiye etmem açıkçasıJ .

 

-Projelerinize yaklaşımınız, tasarım felsefeniz ve tasarım sürecinden bahseder misiniz? Bu sürecin zorlukları ilgili bilgi verir misiniz?

Aslında bir önceki soruda buna biraz değindim , dediğim gibi mimarlık bir serüven ve sizin bu serüvene kattığınız her bir nokta birleşip kelimelere sonra cümlelere dönüşüp konuşan sizinle iletişim kuran bir hale dönüşüyor . Projelere yaklaşım sürecinde projelerde istenenler şartnameler gibi kesin ve net olarak belirtilen hususlar aslında projeye yön veren ana unsurlar gibi görünebiliyor fakat benim açımdan projede demek istemiyorum aslında çünkü proje demek mimari olarak bir şey ifade etmiyor proje aslında işin teknik kısmı gibi kalıyor . Proje yerine tasarımı kullanmak daha mantıklı bir kelime olacaktır . Tasarım yaklaşımımda ilk etken kent faktörü kente bağlanmak , eklemlenmek kente ve kentliye birşeyler katabilecek tasarımlar oluşturmak ilk amaçladığım zaten . Benim şöyle bir huyum vardır aslında bizden istenilen önerilerin hiçbir zaman zor olduğu savına inanmam sonuçta öğrenciyiz ve öğrenciyken daha yaratıcı ve açık düşünmeliyiz bunu öğrenciyken yapamazsak başka hiçbir zaman yapamayız diye düşünüyorum.

 

-Yakın zamanda TÜMAŞ 39. Yapı fuarı gelenekten geleceğe stant tasarım yarışmasında birinciliğinizi tebrik eder tasarım yolunda başarılarınızın devamını dileriz. Bu yarışma ve diğer derece aldığınız yarışmalar hakkında ki duygu ve düşüncelerinizi alabilir miyiz ?

Öncelikle teşekkür ederim . Genelde yarışmalara hep tek olarak katılırdım , Tümaş ekip olarak katıldığım ekip tecrübesini deneyimlediğim ilk yarışma oldu. Güzel ve keyif aldığım bir süreçti benim için . Tümaş Mermer firmasının 39. Yapı fuarında ürünlerini sergileyebileceği bir stand önerisi istenimişti bizden öncelikli olarak fakat durup bir düşündük evet burası bir fuar alanı ve oldukça yoğun ve kullanıcı aktivitesinin yoğun olduğu bir alan sonra içinde yaşadığımız kenti düşündük ve aslında ikisininde ortak tarafları olabileceğini gördük . Fuara gelen insanlar aslında küçük bir stand köyüne dahil oluyorlar ve bu standlar alana yerleştiğinde koridorlar sokaklara salonlar arası geçişler ise birer caddeye dönüşmeye başlıyor bir standa konser verilirken diğer standa insanlar sergilenen ürünleri geziyorlar kent perspektifinden bakıldığında kentten bir farkının olmadığını net bir şekilde gördük diyebiliriz.  Fuar alanı bir kent gibi ele alıp mikro ölçeğe indiğimizde oluşturduğumuz standa kot farkları yaratarak özelin içinde bir kamusal alan oluşturmaya karar verdik oluşturduğumuz kamusal alan fuarda yorulup gezen insanların oturup dinleneceği bir yer haline dönüşmeye başladı bunun yanında mermer plakalardan bu kot farklarını oluşturduğumuz için firmanın mermerlerinide sergilemiş olduk bu sayede standa olan ilgiyi arttırdık. Zemin katı kamusal kullanıma ayırırken bir üst kotu daha özel bir alan olarak tasarladık firma bu alanda müşteriyle özel görüşmelerinin ve toplantılarını yapabilsin diye. Üst katı iki ayrı kütle olarak tasarladık ve bu kütleleri çaprazlara taşıttık ve bu kütlelerin tamamını mermer ile kapladık bu sayede insanlara mermerin cephede de kullanıldığını göstermiş olduk ayrıca bu iki kütlenin havada asılı , yüzen kütlelermiş gibi yansıtarak insanlarda mermerin ağırlığının yanı sıra birde naif bir yüzünün olduğunu gösterdik . Kavramsal olarak tasarımımızda doğa en önemli öğe haline geldi çünkü mermer doğal bir malzeme bunu standa nasıl yansıtabiliriz diye düşünmeye başladık , firma denizli yani Ege kökenli bir firma ve Egenin doğal dokusuyla işe başladık diyebilirim .  Egede iki önemli doğal unsur olduğunu fark ettik bunlardan biri zeytin diğeri ise mermer ve tasarımımızın mottosuda burdan çıkmış oldu ‘’ Mermere dokunan zeytin ağacının hikayesi’’. 

 

 

Sizce tasarım yarışmalarına bireysel olarak mı yoksa ekip olarak katılmak mı daha avantajlıdır. Bu konudaki tecrübelerinizi bizimler paylaşır mısınız ?

Bana kalırsa kişi bireysel olarak da katılmalı ekip olarakta katılmalı ikisini deneyimlemek güzel bir süreç ama bir süre sonra şunun farkına varıyorsunuz zaten öğrencilik yaşamınız bittiğinde bir ekibe dahil olacağınızı ve o ekibin bir paraçası olarak çalışacağınızı fark ediyorsunuz oyüzden öğrenciyken yarışmalara ekip olarak katılmakta o süreci deneyimlemekte fayda var .

 

 Tasarım  sürecinde en çok yararlandığınız, yardım aldığınız kaynak nedir? (Kitaplar, akademik mimarlar, piyasadaki tecrübeli mimarlar vb.)

Archdaily , Arkitera , Mimarizm ve designboom sık sık takip ettiğim siteler arasında birde issuu diye bir web adresi var arada ordan portfolyo veya diğer yayınları karıştırıyorum dergi olarak XXI çok faydalı bir dergi birde yapı derğisinde ki akademik makaleleri genelde takip ediyorum .

 

-Sizce bir projenin başarılı olabilmesi için nelere dikkat edilmelidir?

Kent ve insan arasındaki bağlantıyı en güçlü kılan tasarım bana göre en iyi tasarım diyebilirim bunun dışında mimarın tasarımına olan hakimiyetide tasarımını başarılı kılacak bir faktördür. Kent ve insan bağlamında çözümlenen ve sentezlenen tasarımlar başarılı olabilir diye düşünüyorum

 

- Dünyaca ünlü hangi mimarları kendinize örnek alıyorsunuz? Nedenleri nelerdir? Bu örnek almak projelerinize ne ölçüde yansıyor?

Akdeniz mimarlarından Carlos Feratter örnek aldığım mimarlardan diyebilirim çünkü  Akdeniz mimarları yaşayan ve o alanı yaşatacak kavramsal altyapısını oluşturmuş ve özgün tasarımlar üretiyorlar.  Carlos Feratter de bunlardan biri diyebiliriz . Mekanları kurgularken aslında o mekan içinde işleyen yaşamı ve hayatı tasarlıyorlar .

 

- Son olarak bu keyifli sohbetin ardından bize mimarlığı 3 kelime ile özetleyecek olsanız bu 3 kelime ne olurdu?

 

Aslına bakarsanız diğer sorulara göre zorlandığım en zor soru bu oldu diyebilirim çünkü başlarda da söylemiştim Mimarlık bir serüven ama 3 kelimeyle özetlemek gerekirse ; Kent , İnsan , Tasarım olarak özetleyebilirim .

Fotoğraflar fuarda uygulanan projelerlerden alınmıştır:

ETİKETLER : Tümaş birincilik oğuzhan yılmaz mimarlık tasarım yarışma 1. ödül öğrenci fuar röportaj sohbet
Okumak İsterseniz -Diğer RÖPORTAJ haberleri
Gazete Manşetleri

Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 

E-Mail Bülten Kaydı
Arşiv Arama
- -
Anket
Sitemizi Nasıl Buldunuz?
Fena Değil
Güzel
İdare eder
Kötü
Çok kötü
Ankara Portalı | Baskent.org
© Copyright 2015 www.baskent.org. Tüm hakları saklıdır.
GÜNDEM
Kadına Şiddet
Anayasa Haberleri
Trafik Kazaları
Yerel Seçimler
SPOR
Galatasaray
Fenerbahçe
Basketbol Haberleri
Şampiyonlar Ligi
SİYASET
Recep T. Erdoğan
Devlet Bahçeli
Kemal Kılıçdaroğlu
AK Parti Haberleri
EĞİTİM
Eğitim Haberleri
Eğitim Bakanlığı
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
DÜNYA
Avrupa Haberleri
Amerika Gündemi
Suriye İç Savaş
Arıkan Meselesi